Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Balkan Savaşları sonrası kurulan Türk Ocakları, Osmanlı Devleti’nin sona erdiği günlerde Türk milletini rasyonel, dinamik ve modern bir milliyetçilik anlayışı ile tanıştırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından Türk Ocakları milliyetçilik konusunda çalışmalarına devam ederken, inkılapların halka anlatılmasında önemli görevler üstlenmiştir. 1931’de faaliyetlerine ara verilmesine rağmen Türk Ocaklarının yetiştirdiği kuşaklar cumhuriyete ve Türk milletine hizmet etmeye günümüze kadar devam etmiştir.
Bu çalışmada Türkiye’nin en köklü ve saygın kurumlarından biri olan Türk Ocaklarının Bolu merkez ve ilçelerdeki şubelerinin günümüze kadar çalışmaları incelenmiştir. Ülkemizde son yıllarda yerel tarih çalışmalarının sayısında dikkat çeken bir artış meydana gelmiştir. Bolu kent tarihi üzerine yapılan çalışmaların sayısındaki artış bu konuda verileri doğrular niteliktedir. Bolu Türk Ocağı tarihi üzerine hazırlanan bu eser ise sadece bir kent tarihi kitabı değildir. Millî devletin kurulması sürecinde ülke genelinde izlenen politikaların taşraya yansımasını göstermesi açısından önemli veriler sunmaktadır.
Bolu Türk Ocağının tarihi ile ilgili yapılan çalışmada karşımıza çıkan en büyük güçlük dönemi anlatan birinci elden kaynakların azlığı olmuştur. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Arşivinden Bolu Türk Ocağının faaliyetleri ile ilgili elde edilen az sayıda belge konunun açıklanması için yeterli değildi. Bolu’da Osmanlının son dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında resmî ve resmî olmayan süreli yayınlar mevcuttu ancak bunlar sürekli olmayan ve çoğu zaman kısa süre çıkan yayınlardı. Bu nedenle belge ve bilgi toplama süreci bu çalışmada makul sürenin üzerinde zaman almıştır. Ancak bu sıkıntılar bizi yeni kaynak arayışlarına yöneltmiştir. Dönemin tanıklarının hatıraları Bolu Türk Ocağının ilk dönem faaliyetleri hakkında bize geniş bilgi sunmuştur. Üstelik hatıralar ocağın pek üzerinde durulmayan bir yönünün ön plana çıkmasını sağlamıştır. Bu hatıralar sayesinde Bolu Türk Ocağının insanlar üzerinde ne kadar derin tesirler yarattığını görebiliyoruz. Bu anılardan öne çıkan ve dönemin bizzat şahidi olan iki örnek Mehmet Zekai Konrapa’nın Bolu Tarihi, Halis Duman’ın Hatıralarım adlı eserleridir. Bunun yanında bu çalışma süresince, Bolu, Dertli, Yeşil Yaprak, Altın Yaprak, Tanin, Türk Yurdu, Gamlı, Millî Gaye, Abant, Çele, Duygular gibi yerel ve ulusal olarak yayın yapan pek çok gazete ve dergi incelenmiştir. Ayrıca Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Başkanlık Cumhuriyet Arşivi, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Arşivi ve Bolu Türk Ocağının 1987’den itibaren tuttuğu kayıtlardan yararlanılmıştır.
Bu çalışmanın amacı millî devletin oluşmasında büyük katkısı olan Türk Ocaklarının Bolu ve çevresinde 100 yılı aşkın süredir devam eden faaliyetlerini ortaya koymaktır. Ayrıca Türk modernleşmesinin en önemli dönemlerini içine alan bu tarihi süreçte Türk Ocaklarının modernleştirici kimliğinin taşradaki yansıması ortaya konmuştur.
Kitap giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde Türk Ocaklarının kurulması kısa bir şekilde ele alınmıştır.
Birinci bölümde Bolu Türk Ocağının kurulması faaliyetleri Düzce, Gerede, Göynük, Mudurnu ve Akçakoca Türk Ocakları ile birlikte anlatılmıştır. Bolu’daki Türk Ocaklarının inkılapların yayılmasının yanında eğitim, sağlık, spor ve kültürel alandaki etkinlikleri incelenmiştir. Bu bölümde ayrıca 1931 yılında ocaklar kapatıldığında sahip oldukları menkul ve gayrimenkuller üzerinde durulmuştur.
İkinci bölümde Bolu Türk Ocağının 1987’de yeniden açılması ile başlayan faaliyetleri ele alınmıştır. Ocağın kurulması, kullandığı binalar, yönetimleri, düzenlenen konferans, sempozyum, paneller, basın açıklamaları, ramazan etkinlikleri, eğitim ve kültür faaliyetleri, basın yayın faaliyetleri Bolu Türk Ocağının kendi arşivinde bulunan kaynaklardan yararlanılarak anlatılmıştır.